Yaban Tv “Tatlı Su balıkçısı” Program çekimleri için Turgay İNANÇ
ağabeyimiz ile daha önceden sözleşmiştik. Eyüp EVCİ arkadaşımdan gelen telefon
üzerine hazırlıkları tamamlayarak avlağımızda yerimizi aldık. Sabah 6:00 gibi
Turgay ağabeyler geldiler, biraz hasret giderdikten sonra o sıcak muhabbeti
bırakarak farklı bir avlağa gitmek için yola koyulduk Halil KOÇAK
arkadaşımla. Ben bir numara mepps döner kaşık ile avlanmayı tercih ettim,
Halil’e ise derede sürekli kullandığım klasik yemli alabalık takımı hazırladık.
Bu takımda ana misina üzerinde 8-10gr’lık gezer kurşun, kurşun ile klipsli
fırdöndü arasında küçük bir boncuk ve klipsi fırdöndüden sonra 30 cm’lik tek
iğneli takımımızı bağladık. Yem olarak berkley marka silikon alabalık yemi
kullandık. Hedef balığımız Gökkuşağı alası, benim hedefinde ise bir haftadır
peşinde olduğum irice bir gökkuşağı alası. Hemen avımıza başladık ben ise
sürekli Halil’e çok geç kaldık diyip duruyordum. Çok güzel vuruşlar alıyor
sürekli yavru alalar çekip suya iade ediyorduk, öyleki dakikada 3 yavru çekiyor
ve üçünü birden suya iade ediyorduk. Sürekli balık alıp salıyor ve kendimizi
tatmin ediyorduk ama hiç büyük balık alamıyorduk. Halil iki tane art arda 20-25
cm arasında Gökkuşağı alası aldı, ben ise halen yavru çekip salıyordum.
Saatler ilerledikçe sıcaklı iyice
artıyor ve bizlerde suyun içerisinden hiç çıkmıyorduk. Biraz daha kendimizi
zorlayarak dere içerisinde söğüt ağaçlarının arasında ilerliyor sürekli kök
diplerine at-çek yapıyorduk. Güneş tam üstümüzdeydi artık vakit öğle olmuştu.
Halil arabaya su almak için gitmişti bende beklediğim yerden suyun gelişine
salladım kaşığımı akıntının hızlı olmasından dolayı kaşığı çok hızlı çekiyordum
birde baktım ki bir tanesi kaşığın peşinden geliyor, çektim yeniden fırlattım.
Çok geçmeden kaptı hemen kaşığı biraz kalama verdim artık balığı gezdirmeye
başladım balık ise kaşıktan kurtulmak için her yolu deniyordu. Bende bu anın
tadını çıkartıyordum. Artık balığı almaya karar verdim tam önümdeki gölete
getirdiğimde ise balık iyice kudurmuştu defalarca suyun üstünde taklalar atıyor
bende deli gibi bağırıyordum. Derken balık karşımdaki çalılıklara kaçtı ve
kendini çalılıklara dolaştırdı. Hemen ceplerimdekileri çıkartım ve kepçe ile
misina makasını alarak suya daldım. Su beklediğimden de yüksek çıktı su
neredeyse göğüs hizama kadar geldi. Hemen balığı kepçeye aldım ve misinayı
kestim artık balık kepçe deydi ve bende inanılmaz bir mutluluk. 37 cm’lik güzel
bir erkekti ağız yapısı yeni, yeni kıvrılmaya başlamıştı. Halil’i beklemeden
arabanın yanına doğru gitmeye başladım. Yolda karşılaştık ve aracın yanına
kadar gittik biraz balık ile fotoğraf çekildikten sonra Turgay ağabeyleri
yanına gitmeye karar verdik. Avlağa vardığımızda Turgay abi ile Eyüp
avlaktaki amatör oltacılar ile röportaj için gitmişlerdi. Ben biraz dinlenmeye
karar verdim Halil ise Sazan için takımlarını hazırlamaya başladı iki saatlik
dinlenmenin ardından dereye tekrar dönmeye karar verdim. Halil ise kendini
Sazan avlamaya öyle bir kaptırmıştı ki benimle gelmeyi kabul etmedi. Yalnız
dereye döndüm. Başladım at-çek yapmaya fazla geçmeden 25 cm civarında bir ala
aldım. Kaçığı çıkartırken biraz zarar gördü suya iade ettim ama ders göndü toparlanması
için bekledim biraz ama kendine gelemedi istemeyerek torbaya koydum artık.
Dereden aşağıya doğru denemeler
yaparak inmeye devam ederken büyükçe bir havuza geldim. Havuzun aşağısına
inerek yine suyun gelişine doğru fırlattım kaşığımı kaşık daha suya düşer
düşmez makinem kalama almaya başladı. Bu sefer irice bir balık olduğu belliydi,
riskli bir yer olduğundan fazla kalama vermemeye bakıyordum ama balık inatla
kalama alıyordu bende elimle makinenin kafasını yavaşlatmaya çalışıyordum.
Sonunda sudan fırladı ve elimi, ayağımın bir birine doladı bunu almalısın
Tayyar diyordum sürekli kendi kendime yaklaşık 10 dakika kadar balıkla
boğuştuktan sonra yeleğimin arka gözündeki kepçeyi çıkarttım ve ağzıma alarak
sıkıca ısırmaya başladım nasıl ısırdıysam halen dişlerim sızlıyor. Sonunda
balığı sığ bir alama çekmeyi başardım kepçeyi elime aldım. Balık çok hareketli
ben ise ondan hareketliyim dereden artık neredeyse çamur akmaya başladı, balığı
kepçelemeye çalışıyorum balığı bir türlü kepçeye alamıyorum. Kepçe küçük balık
büyük, sonunda balığı yarısına kadar alabildim kepçeye ve derenin kenarına
oturarak sigaramı yaktım. O esnada Eyüp arada “biz deredeyiz neredesin diye”
yerimi tarif ettim ve yanıma geldiler. Yanımda ise 45 cm’lik 2.170 gr’lık Somon
olmaya aday güzel hörgüçlü Gökkuşağı alası yatıyordu. Bugüne kadar tuttuğun en
iri ala buydu kendi Trofemi almamın sevincini hep birlikte yaşadık.
Fotoğraflarla ve Turgay ağabeyin çekimleri ile ise bu güzel anı
ölümsüzleştirmiş olduk.
Hep birlikte Sazan avlağımıza döndük,
ben balığı nasıl aldığımı anlatırken Halil KOÇAK arkadaşımız yaklaşık 3 kg’lık
güzel bir pullu sazan aldı aradan fazla geçmeden Muhammet MELEMEZ arkadaşımızda
3,5 kg’lık bir pullu sazanda o aldı hatıra fotoğraflarımızın ardından
balıklarımızı suya iade ettik. Akşamüzeri olurken ben müsaade istedim ve Turgay
ağabeylerle vedalaşarak evimin yolunu tuttum. Yüzümde anlamı büyük bir mutluluk
vardı. Bu mutluluğu hakkıyla avlaman tüm amatör oltacı dostlarımızın tatması
dileğimle RastgelE, diyorum. Unutmayalım ki salarsak tekrar tutarız.
Tayyar ÇELİK – 13.07.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder