17 Haziran 2011 Cuma

Bucakışla - Cerit Magarası Gezisi - 16.10.2009




Geçtiğimiz hafta sonu yaptığımız Cerit Mağarası gezisi oldukça kalabalıktı Konya’dan gelen 7 kişilik ekip ile birlikte yaklasık 30’a yakın bir gruptuk. Geziye her zamanki buluşma yerimiz olan Aktekke Kent Meydanında toplanarak başladık. İlk durağımız Bucakışla Kasabası oldu burada Jandarmaya bilgi verecek Bucakışla çıkısındaki tarihi Köprüde mola verdik. Molanın ardından Topalhacı Çifçliği mevkisine yürüyüşe başlayacağımız noktaya geldikten sonra yaklaşık 1:30 saatlık yürüyüşümüze başladık. Mağaranın bulunduğu mevkiye geldik ve konakladık, aramıza yeni katılan arkadaşlarla burada daha fazla kaynaşma imkanı bulduk, yeni arkadaşlar Mağara kaptanımız Şeref kısa bir seminer verdi ve Mağara girişinde toplanmaya başladık.


21 Kişilik bir grup ile Mağaraya girdik, Mağara oldukça büyük ve büyüleyici bir Mağara, halen oluşumlar devam etmekte, fazla tahribat yok ama define peşimdekiler burayıda bulmuşlar ve bazı tahribatlara sebep olmuşlar. İlk salonda sizi devasa büyüklükte üç dikit karşılıyor, ilerledikçe kendinizden geçmeye devam ediyorsunuz, Mağaranın ikinci ve en büyük salonunda sizi oldukça büyük bir göl bekliyor ve burada çok farklı oluşumlar göze çarpıyor. Mağara çok büyük ve bildiğimiz iki girişi bulunuyor gölün sonunu ise bilmiyoruz. Mağara daha önceden incelenmemiş bir mağara olduğu için hakkında hiçbir yazı veya haritası yok. Yaklaşık 2:30 saat Mağarada kaldık, gezebildiğimiz kadarını gezdik ve gördüğümüz güzellikleri ardımızda bırakarak çıktık. Herkezin üzerinde azda olsu bi yorgunluk vardı ve kurt gibi açtık. Burak hemen mangalın başına geçti ilk olarak közde patlıcan, biber ve soğan yaptı herkez karnını bir güzel doyurdu tavukların ise yüzüne fazla bakan yoktu Volki ile ben tilki gibi ne bulduysak yuttuk :)

Yemek fazlının ardından Müzik ziyafeti başladı Arif ve Konya’lı misafirlerimizden Eren’in çaldığı türkülerle kendimizden geçtik, bu arada havada kararmıştı ve yola çıkma vakti gelmişti, bulunduğumuz çevrenin temizliğini yaparak araçların bulundukları yere 15 dakikalık bir yürüyüşün ardından araçlara ulaştık ve burada bizi bir süpriz bekliyordu araçlardan biri kuma saplanmıştı tam kurtardık derken çamura sapladık yanımızdaki ipi 4 kat yaparak aracı çamurun içinden çekip kurtardık orada kaç beygir gücündeydik bilemiyoruz ama sonuçta araç kurtulmuştu ve yola koyulduk Karaman’a çok yaklaşmıştık ki arkadaki aracın lastiği patladı hemen lastik değiştirildi ve yola çıktık kısa bir süre sonra başladığımız noktaya dönmüştük ve geride yorucu ama güzel anılarla 12 saatlik bir gezi kaldı akıllarda.


Geziye katılan tüm arkadaşlarımı Teşekkür ederim. Başka bir gezi ve hikayesinde görüşmek üzere.


Saygılar….









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder